İKİ DAMLA GÖZYAŞINDAN GAYRI NEM KALDI

Kıt kanaat geçinen cefakar bir köylü dedenin torunu olarak üç arşın tarlasından çıkan mahsülü ile geçim sağlayan ve belki de en önemlisi  bu toprakların dua’ sını her dem bekleyen ve umut eden bir insan olarak yokluğu’ da varlığı da çocukluk yıllarımda belki de kimine göre bir paradoks olacak şekilde ömrümün bomboş tiyarosunda epeyce gördüm. Merhamet, şevkat ve umut ile ömür törpüsü olan yaşamımda belkide çok hüzünlü acıklı hikayelere de zaman içerisinde denk gelmişliğim vardır. Ozan’ ın dediği gibi gah ağladık, gahı güldük misali bugünlere, ha dolu, ha boş hiç fark etmeyecek şekilde geldik. Evet bilirim belki o süslü kelimelere çok fazla alışık olmayan dümdüz bir adamım bunu da, kimse merak etmesin iyi biliyorum. Hatalarımla sevaplarımla acılarımla mutluluklarımla belkide ben buyum ve bu saatten sonra da hiç değişemem diye düşünüyorum. Peki şimdi bunları durduk yere niye anlattığıma gelecek olursak inanın sadece tek bir nedenim var ve birazdan anlatacağım konu ile alakalı olarak şahsımın nasıl bir duruş sergileyeceği noktasında ben bu yaşanmış hikayenin neresindeyim ve duygularmı hangi ruh haliyle yazacağım işte bunun bilinmesi ve toprağın dua’sı ile bunları anlatacağımın samimiyetinin bilinmesi noktasında şu satırları yazma ihtiyacı hissettim. Zira hepinizin bildiği üzere sevgili HALİS KARATAŞ ve şu an onu cennet’ ten izleyen  biricik eşi BEĞÜM ATMAN KARATAŞ’ ın gerçek yaşanmış hikayesinin anlatıldığı kimine göre BOLDİ filmi kimine göre de ŞAMPİYON filmine bazı nedenlerden dolayı ancak önceki gün yani Çarşamba günü gidebildim, AY YAPIM imzalı ve camiamızı belkide bugüne dek bu denli sıcak ve güzel anlatıldığı ve gurur duyduğum bir film  olmuş, öncelikle bunu ilk baştan belirtmeden geçemeyeceğim ve evet camiada olanlar gibi, bizde kronolojik olarak bazı minik değişiklikleri hissetmiş olsak ta, inanın bir çok sahne’ de gözlerim dolu dolu izledim bu filmi. Hani bir laf vardır ya utanmasam ağlayacağım diye işte öyle oldum bu film esnasında. İlk darbeyi de, halis karataş’ ın filmdeki babasının sivas’ ta bir ganyan bayiine gelerek burada oğlunu ilk izlediği sahnede aldım, cennete giden BEĞÜM kardeşimizin hastalığı süreci ile birlikte bir an empati yaparak o aile o günlerde neler yaşadılar acaba diyerek epeyce üzüldüm ama sanki o günler bugünlermiş gibi hüzünlenerek üzüldüm, sonrasında ise HALİS KARATAŞ’ ın finalde sesinin titreyerek yaptığı o konuşma ile zaten 8. Raund’ta kroki olmuş bir boksör misali ne yana düşeceğimi bilemedim, vallahi billahi bilemedim. Yanımdaki arkadaşımdan nedensizce sakladığım ve belki de yahu erkekler de ağlarmı? Modunda  iki damla yaş’ a bu defa o son sahne de engel olamadım. Emin olun iki gözümden de birer damlanın yanaklarıma süzüldüklerini hala unutamıyorum. Elbette buna sadece bir film demenin ötesinde  belkide benim meslek hayatımın İstanbul ayağında başlayan o güzel günlerde zaman zaman bu iki ölümsüz sevgiliye  denk gelmişliğim onların resmini çekmişliğim, haber yaptığım o güzel günler adeta bir film şeridi gibi gelip geçti gözlerimin önünden. işte zaten yemin ederim buna direnemedim ve bu iki damla göz yaşımı ne ettiysem durduramadım, hani biliyorum biraz sulugözümdür havaya bakar tek başıma isem kahırlanır, dertlenir durduk yere ağladığım anlarımda yok değildir ve eğer bu filmi tek başıma izlemiş olsaydım, o güzel günler aklıma gelip şu boş dünya bir kez daha aklıma gelir belki de daha fena olurdum ama hiç önemli değil keşke zamanı durdurabilsek de, varsın ben sabaha kadar ağlamış olsam ne fark eder öyle ya. Kısadan hisse ben sadece benim az sayıda onları bir arada yakaladığım, resimlerimin anısına dertlendim filmin içinde, peki ya bu ailenin o günlerde çektikleri,  ya HALİS’ in o günlerdeki girdiği o girdaplar filan, inanın hani şöyle derinlemesine düşününce bir başka oluyor insan, sadece bu güzel anılardan dolayı bile geçtiğimiz günlerde adana’ da yaşadığı o talihsiz kazadan sonra bir haber yapmıştım ve ALLAH ONU ÖNCE ÇOCUKLARINA SONRA SEVDİKLERİNE BAĞIŞLADI demiştim ya şimdi ilk defa iyi ki böyle minikte olsa bir haber yapmışım diye seviniyorum. Varsın geri dönsün mesleğine veya varsın kendini artık çocuklarına adasın inanın hiç önemli değil zira ona SİHİRBAZ diyen ilk ben olduğumu tarih yaprakları bilir ve bu hakkı bana kesinlikle teslim eder işte o sihirbaz’ a buradan nacizhane sesleniyorum, alacağın karar ne olursa olsun sen artık gönüllere bir başka girdin diyerek Şişşşşşşştttt BOLD PILOT Koptu Geliyorrrrrrrrrrrrr diyorum, ayrıca bu filme büyük emeği geçen HAKAN CANTINAZ’ a ve AY YAPIM’ a bizleri ömrümüzün belki de şu son deminde bazı şeyleri ve değerleri hatırlatıp sinemadan çıkıp merdivenlerden dönerek son bir kez geriye salonun kapısına doğru bakıp İKİ DAMLA GÖZ YAŞINDAN GAYRI NEM KALDI dedirttiğiniz için teşekkür ediyor, yıllar önce adana yeşiloba hipodromunda şu benim çektiğim fotoğrafa bir kez daha bakıp, ebedi istiratğahında rahat uyu, gözün arkada kalmasın güzel kalpli kardeşim diyerek sözlerimi saygıyla noktalıyorum.